Caroline Fitness Club'ta Fitness Üyelik Paketleri ve Spa Kullanımları

Detaylar

Görseller temsilidir. Uygulamanın sonucu kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir.
Kupon Son Kullanım Tarihi: 30 Mayıs 2017
Satın alma işlemini tamamladıktan sonra fırsat kodunuz e-posta adresinize ve cep telefonunuza gönderilecektir.
Rezervasyon zorunludur. Rezervasyon bilgileri kupon kodunuzla birlikte e-posta ve sms olarak gönderilecektir.
Aldığınız hizmet için ilgili işletmeyi 24 saat içinde arayarak fırsat süresi dahilinde rezarvasyonunuzu yaptırmalısınız. Aksi halde işletmenin uyguladığı fiyat revize edildiğinde tarafınıza fark yansıtılabilir.
Rezervasyon iptal ve değişiklikleri en az 48 saat öncesine kadar bildirilmelidir. Aksi durumda kodlar kullanılmış sayılacaktır.
Fiş ya da faturanızı fırsattan yararlandığınız esnada işletmeden almayı unutmayınız.
Kişi başı dilediğiniz kadar kupon alabilir, sevdiklerinize hediye edebilirsiniz.

Hafta içi yalnızca BAYANLAR ve ÖĞRENCİLER kullanım hakkına sahiptir.

Fit ve sağlıklı bir beden düşleyen herkes Caroline Fitness Club'tan kendine uyan üyelik paketini seçsin, harekete geçsin!

Spor yapmanın bedene ve ruha faydaları saymakla bitmez, bir de kilo vermek, kas yapmak gibi hedefleriniz var ise bu kampanya tam sizlik...

Fit görünüm, sağlıklı beden ve sağlıklı zihin sizleri Caroline Fitness Club'ta bekliyor...

Sakın kaçırmayın!

Caroline Fitness Club Üyelik Paketleri

Yarım Gün Paket

Üyelerin kullanabileceği alanlar;

Kapalı havuz
Spa
Fitness

Haftanın her günü geçerlidir.
(Sabah 10:00, akşam 17:00 saatleri arasında geçerlidir.)

Tam Gün Paket

Üyelerin kullanabileceği alanlar;

Kapalı havuz
Spa
Fitness ve grup dersleri

Haftanın her günü geçerlidir.

(Sabah 07:00, akşam 23:00 saatleri arasında geçerlidir.)

Caroline Fitness Club

Aylin Hocanın memur olan annesinin Erenköy’ e tayininin çıkmasıyla, Aylin Hoca ve ailesi Etiler’ den Erenköy’ e, İstanbul’ un ilk sitelerinden İntaş sitesine taşınırlar. Site ortamı oldukça güzeldi ve Aylin Hoca bu site ortamından ötürü çok mutluydu. O sıra İsmail Hoca’nın babası da oradan bir daire almıştı; fakat İsmail Hoca Aylin hoca gibi mutlu olmamıştı. Çünkü o, Küçükyalı’da, yeşillikler içinde, havuzunda balıklar yüzen üstelik çok sevdiği denize yakın olan evlerinden ayrılmak istemiyordu. Ama babasının aldığı karar karşısında yapacağı bir şey de yoktu. Bu zorunluluklar, Aylin Hoca ve İsmail Hoca’yı kader dediğimiz şeyin bir parçası yapmaya başlamıştı.

Aylin Hoca, bir süre sonra İsmail Hoca ile karşılaşır ve ona aşık olur. Arkadaşları kendi yaşıtlarına ilgi duyup, İsmail Hoca’ya abi derken, o İsmail Hocayı en yakın sırdaşı günlüğüyle paylaşıp, her gün İsmail Hocayı takip ediyordu. Böylelikle onlar için zaman akıp gitmeye başladı.

İsmail Hoca okul hayatını sevememiş ve denizci olmaya karar vermişti; fakat babası ata mesleği olan bu işi yapmasını istemiyordu. Bunun için de basit bir gerekçesi vardı “denizcinin yuvası olmaz”. Ama o sıralar 17 yaşında olan İsmail Hocanın sert bir duruşunun olması, olur olmaz belaların onu bulması ve o dönemde sokaklarda korkunç bir terör ortamının olması, babasının istemeyerek ama biraz da mecburen denizci olmasına onay vermesini sağladı. İsmail Hoca artık miço olarak denizcidir ve özgürdür. Aylin Hoca, artık aşık olduğu İsmail Hocayı göremiyor ama utancından kimseye de soramıyordur. İsmail Hoca bir anda kaybolmuştur. Aradan bir yıl geçmiş, Aylin Hoca İsmail Hocadan ümidi kesmişken, bir gün balkonda oturduğu bir sırada, bir uzun saçlı, bıyıklı bir adam görür. Bir anda dikkati adamın yürüyüşüne takılır, “Yürüyüşü ne kadar da İsmail Hocaya benziyordur” -Ki zaten bir anda dikkatini çeken bu adam neredeyse artık göremeyeceğini düşündüğü İsmail Hocadır. Artık, ara sıra da olsa onu görüyor, İsmail Hoca 2-3 ay olmuyor ama yine geri dönüyordur.

Bu şekilde tam 2 yıl geçer ve İsmail Hoca yine bir anda kaybolur. Bir yıl sonra Aylin Hoca bu sefer sitede asker tıraşlı bir adam görür. Dikkat ettiğinde görür ki, o da İsmail Hocadır. İsmail Hoca vatani görevini yapmaktadır ve izne gelmiştir. Kışlasına dönen İsmail Hoca bir yıl kadar sonra erken terhis alarak askerliğini bitirir; fakat İstanbul’ a hiç uğramadan direk Rize’ ye gider. Askerde bel fıtığı olmuştur ve tedavisini Rize’de dede evinde kalarak sürdürür. Bu süre içerisinde pasaportunu da çıkartan İsmail Hoca İstanbul’a dönmeye karar verir. Aylin Hocanın bu sefer tamamen gitti herhalde diye düşündüğü sırada, İsmail Hoca saçlı, sakallı bir şekilde, üzerinde siyah bir paltoyla girer. Aylin Hoca artık orta okul son sınıfta genç bir kızdır. Aylin Hoca artık İsmail hocaya duygularını anlatmalı ve onu kaybetmemelidir. Öyle de yapar. İsmail Hocaya her şeyi olduğu gibi anlatır. Ama bir an evvel bir gemiye atlayıp sefere gitmek için sabırsızlanan İsmail Hoca, o küçük genç kızı ciddiye almaz. İsmail Hocanın gidişine bir gün kala Aylin Hoca ona bir mektup verir ve gemi hareket etmeden açmamasını ister. İsmail Hoca gemiye biner, günler geçer ve mektup aklına gelir. İsmail Hoca mektubu açar, okur ve tek bir şey söyler ” Etkilenmedim dersem yalan olur”. Mektupla birlikte içinden çıkan fotoğrafı masasının üzerine bırakır.

İsmail Hoca, bir gün kendinden 10 yaş büyük olan, fikirleri ve dünya görüşüne değer verdiği, kamara arkadaşı Mustafa’ya mektubu ve fotoğrafı gösterir. Mustafa; “Ne düşünüyorsun” der. İsmail Hoca; “Çocuk işte aşık olmuş; geçer” der. Mustafa, İsmail Hocaya “Sen 23 yaşındasın, ben 33. Ben evliliğe karşıyım ve hiç evlenmeyeceğim. Ama sen, seni bu kadar seven birini bulamayabilirsin” der. (Mustafa şu an 60 yaşlarında, hala bekar, Dragos marinanın sahibi ve spor salonumuza çok yakın) İsmail Hoca çok etkilenmiştir. Denizleri ve mesleğini o kadar sevmesine rağmen, Cezayir Limanında, Alman gemisinden aldığı, hayatının en güzel iş teklifini kabul etmez. Düşüncelere dalmıştır. Derken çalışmakta olduğu gemi kopan büyük bir fırtınada zarar görür ve 2 ay İstanbul tersanesinde kalmak zorunda kalır. İsmail Hocanın alın yazısı devam etmektedir. İsmail Hoca, Aylin Hocaya gider ve tek bir şey söyler. “Bu hikayeyi bana kanıtla; seninle evlenirim.” Aylin Hoca hikayesini kanıtlamış olacak ki, İsmail Hoca, uzaklara gitmeyi bırakarak, mesleğini Haydarpaşa Limanında devam ettirmeye karar verir.Artık İstanbul’da olan İsmail Hoca, bel fıtığı hastalığından ötürü, doktorunun ona söylediği, “ömür boyu spor yapmak zorundasın” cümlesini de aynı Aylin Hocanın mektubu gibi, dikkate alır. Feneryolu’ nda, Herkül Spor Salonunda spora başlar. O sıra 37 kilo olan Aylin Hoca da kilo olmak istemektedir. İsmail Hoca ona iki tane dambıl alır ve ” nerenden kilo almak istiyorsan oralarını çalıştır yoksa istemediğin yerlerinden kilo alırsın” diyerek dambılları verir. Artık İsmail Hocanın denizlerden sonra değer verdiği iki şey vardır; Aylin Hoca ve Spor!

30 YIL SONRA * İsmail Hoca; okulu sevmemişti ama kaptan olmayı da çok istiyordu. Yüksek denizcilik okulunun açtığı kurslara katılarak kaptan oldu. Haydarpaşa Limanında uzun yıllar, römorkör ve feribot kaptanlığı yaptıktan sonra emekli oldu. * Aylin Hoca; İsmail Hoca ile spor salonu açmaya karar verdi ve oturdukları evi sattı. Üniversiteyi bırakarak, salonun başına geçti. Kilo almak için başladığı sporda, 30 kez milli sporcu, hakem, vücut geliştirme ve fitness hocası, pilates hocası, step hocası, aerobic hocası oldu. * 15 yıl evvel tanıştıkları ve sponsorları olan Caroline isimli bayan, salonumuzun değişmeyen ismi (markası) oldu. * Birde Ulaş oldu. Bu işlerin tuzu, biberi oldu. En güzel şey oldu. * Sonra bu aile büyüdü büyüdü ve kocaman bir Caroline ailesi oldu. Aşk ve Sevgiyle doldu. Çok güzel oldu çoook...