'Tahtından Kovulan Tanrıçalar' Tiyatro Oyunu Bileti

Bu bizim hikayemiz...Başlangıçtan günümüze , hakikatten mitolojiye , Kibele’den Jülide’ye kadın rolleri.

Tanrıçaların günümüze yansıyan halleri ve deli kadın hikayeleri... Sandığımızdan Tanrıçalarımızı bir bir seçiyoruz.

Işıklı Tanrıçalar ve kazanı kaynayan Cadılar.

Ücra köyün evde kalmış kız kuruları ve ortalık şehrin kara dulları.

Menepoz ateşiyle yananlar ve parmak uçları buz tutanlar.

Gebe gelinler ve bakire nineler.Azizeler ve fahişeler.

Sütü kesilenler, alkarası basanlar, köşeleri kapanlar, aybaşısı tutanlar, dip boyası gelenler, kaşı bıyığı çıkanlar.

Saçı, tırnağı, topuğu, yumurtalıkları ve de devamlı devamlı kalbi kırılanlar...

Asetonun kapağı, makasın ağzı açık kaldığında, terlik ters döndüğünde, ele verilen bıçağa tükürülmediğinde paniğe kapılanlar...Yemeği şifa olanlar, ah’ı yüzyıl tutanlar, rüyalarını suya anlatanlar, kara kara delikleri, ışıl ışıl yürekleri olanlar, Tanrıçalar, cadılar ve ne acayip şey şu kadınlar...

Gaia, her şeyin yaratıcısı “toprak ana” biz onu ne zaman unuttuk?

Ve diğerlerini? Kan ile beslenen ve ağzına kadar kudurmuş bu dünya ile tahtından kovulmuş tanrıçalar arasında gizli bir bağ var mı?

Yok sayılan çöl tanrıçaları ,cadı diye yakılan şifacılar ve teni gül yerine kül kokan kadınlar, sizi çıplak ayak seslerinizden tanıyorum. Yaklaştığınızı biliyorum...

YAZAN-OYNAYAN: Banu Başeren

SAHNE TASARIMI: Tuğba Öztan